Greetings,
As you know I mentioned about an
assigment that was given to me to find a research question and then I
was asked to tell the reason why I had chosen it. Currently, my
instructor ,Mr. Neufeld who is giving lectures in both English and computer departments at Metu NCC, has given me an assignment that is about
writing our reflections and feedbacks on the process that we have learned in
the class.
Firstly, we had a vocabulary quiz that
includes 1.000 to 14.000 words. After the quiz, our instructor started
to teach us how to use some useful internet sites. The aim of using these
sites is to make a brief summary of writings, to highlight the prominent keywords in texts, and to test yourself with good variety of well prepared quizzes. These are all we have done so far.
In my opinion, a well prepared vocabulary quiz is a good way of monitoring students. As an English department instructor, Mr. Neufeld did a good work by starting with giving us vocabulary quizzes. But to be honest, I am not very fond of learning useful internet sites in this course (Advanced Reading and Writing). It may be because I am not very familiar with reading the academic texts on computer but more used to read hand-outs and papers or it may be basically because of having the lack of good wireless connection that has slowed our works in the class down. However, Mr. Neufeld has made a good progress at teaching the materials and overcome the internet problems that we have been facing during the class hours.
To sum up, we were given a good vocabulary quiz and tought useful internet sites by Mr. Neufeld. According to my feedback, I have found them both useful and deficient. Nevertheless, due to the problems that occured during the class hours, Mr. Neufeld managed to overcome them well.
20 Mart 2012 Salı
11 Mart 2012 Pazar
Yalnız Bulut Parçaları
Hepimiz yalnız birer bulut parçasıyız sonsuz fezada. Kimimiz
yağar yeryüzünde filizlenir, kimimiz ise
öfkeyle göğü yarar ve hiddetiyle denizde ve karada kapanmaz yarıklar
oluşturur. Kimimiz ise de rüzgarın büyüsüne kapılıp, oradan oraya sürüklenir de
hayatın enginliği içersinde zamanla paramparça oluverir. Bilhassadır, varlığım
bu büyük varoluşta, sadece sadeliğini korumak isteyen bir savaşçıdır. Bir
elinde gerçeklik mızrağı, diğerinde ise şeref kalkanı. Göğsünde parlayan
haysiyet zırhı bir an için görevini aksatmayadururken, mataramda biriken
yalnızlık gözyaşları bedenimi günden güne paslandırmaktadır. O artık bendim, o
zırh artık benim şahsımdı. Terkedemezdim, bırakamazdım ve unutamazdım. Çünkü bu
bir onurdu ve zırhımın üzerindeki diğer demir parçaları gibi artık ince ince
işlenmişti. Terkedemezdim şerefimi. Bir an için dahi olsa indiremezdim kalkanımı.
Tüm melezleşen zihniyetlerin bakışlarıyla mütemadiyen kırbaçlansam dahi, zırhım
güneşte parladığı sürece ben, o zaman bendim.
Öyle
çok önemli birisi miyimdir? Hayır. Tüm sahip olduğum biraz mutluluk ve biraz
neşe. Bencil birisi de değilimdir hani, hatta bazen korkarım; paylaşa paylaşa
bana kalmayacak diye. Yine de bu korkumla şakalaşır, ciddiye almamaya da gayret
gösteririm. İnsanlar pekala umursamıyor olabilirler, bencilce o
olgunlaştıramadıkları ergen duygularıyla yaşıyor olabilirler. Fakat bu onları
yine de masumiyet sınırının dışına çıkarmıyor. Her ne zaman dilleri ateşzeban
olup, gözleri hin bakıp ve kalpleri
şerle dolarsa, o zaman benim mücadelem başlamaktadır. Çünkü bu, bir savaş
ilanıdır ve şerefi ve haysiyeti olan herhangi bir varlık, bu çağrıyı
reddetmeyecektir.
Beni hüzne ve acıya büründüren
gerçek ise bu insanların sayısının, nasıl olurda bu kadar çok miktarda olabilir
olmasıdır. Zatlerine biçilen kısa
ömürlerinde sonsuz ilim ve felsefeyle ödüllendirilen bu insanların,
sebep oldukları bu keder ve vahşeti aklım bir türlü almıyor. Çoğu zaman
reddediyorum. Reddetmeye mi zorluyorum kendimi bilemiyorum ama bir histir
içimde filizleneduruyor isyan edercesine. Henüz bir çocuğum, büyümemeyi kendine
tembih etmiş bir çocuk. Yaşam, kollarımdan ve bacaklarımdan beni çekiştirse de
“büyü artık” dercesine, karanlığına kardelenler ekiyorum bir çocuksu tebessümle.
Olmaz diyor bana. Bir fiske vurup haddimi bildirmeye çalışıyor. Ama bilmiyor ki
ben, daha nice fiskeler tadacağım da uslanmayacağım. Ellerim kırılacak da
durulmayacağım. Dilime penseler, düşlerime perdeler ve gönlüme prangalar
vurulacak da ben hâlâ susmayacağım. Belki katre katre tükeneceğim. Bu fenalık,
beni için için yokedecek ve lopçun hırsında boğacak. Belki bir yudum suyu,
susamış ümitlerimden esirgeyecek de ben yine de ayağa kalkacağım. Kalkacağım çünkü
ben, ölümünü ölümsüzüne adamış bir meczup yazarım. Ne kadar gölgelendirilirse
gölgelendirilirsin, tuvallerime nefret fırçalarıyla vurulacak olan katran
nefisler, şefkatle gökkuşağı parelerine boğulacaklar. Fakat gerçekten çok
üzülüyorum ki bunu, ne bir ölümlü beden yapabilir ne de bu, ölümlü bir beden
için yapılabilir. Ben, hicran çöllerini ne kadar boyasam da yeşile, ne kadar
eksem de aşk tohumlarını cansız kumlara, gökten düşen damlalar aşk olmadıkça
filizlenmeyecek kardelenler. Cennet bahçelerine bir merdiven de inşaa etsem,
çıkacak bir ahbap olmadıkça çabuk yorulacak bu umarsız bedenler. Sevgiyi ve
aşkı tanımlayamamış zihinler, bir bir sökülecekler topraktan ki aman Allah’ım onlar
daha filizlenmemiş kardelenler! Güneşe meydan okuyan bu hayaller, mütemadiyen
kaybolacak ve hatırlanmayacak çizimi olmayan bu tuvaller.
Biliyorum, bir ses duyamacağım
rüzgardan başka. Ama henüz parçalayamadı beni bu mahi rüzgar. Ben hâlâ bir
bulut parçasıyım ve belki filizlendireceğim bir kardeleni beni parçalayacak
olan hicran gözyaşlarımla.
Bertan
Noyan Öztürk
08.03.2012
Sabah 03.40
Dilsiz Gönüllerin Zâhirî Muamması
Ben, günden güne içimde büyüyen
nefrete artık bir dur demek istiyorum. Fakat bu nefret, iğrenmekten
kaynaklanıyor ki kaynağı, aynı oksijeni paylaştığım insanlardır. İnanışları
kağıt olan bu insanlara duyduğum itimatı, kaybedeli bir hayli oladursun, artık
(değişmelerine olan) ümidim de sönmek üzeredir. Fark etmeleri lazım gelirken,
ellerine verilen birkaç oyuncağın ürettiği, hayali fanuslarında günden güne
kötüye gitmektedirler.
Çevremde nefes çeken bu bengi
cahil biçareleri, çok yakında, boyunlarına asmış oldukları mücevherlerin,
taassup prangaları olduğunu göreceklerdir. O prangalar ki pespaye insan
şerridir, sadrı söker de ilikteki imanı zerrine kadar çatır çatır çatlatır. O
zaman ki şehadet edecektir; bu mürailere ne acıma gösterilecektir ne de
seslerinin ormanda bir yankısı olacaktır. Vâkıâ sonrası kaderlerine sarf
edecekleri tüm yergileri, zavallıdır ve pek acınasıdır. Maamafih, seslerindeki
acı ve hüzün, sebep olmuş oldukları bengi keder karşısında pek küçük ve pek
gülünç kalacaktır. Lopçun benliklerinde duydukları bir anlık ucuz zevk, onları
şeref ve haysiyet postalları altında çiğnenmeye mütemadiyen mahkum edecektir.
İşte "arkadaşlarınız"
bu kadar kördür. Siz ise bunu fark edememek bir yana, onlara bir de ayak uydurursunuz.
Dilim varmazdı ama bu hususta üzüntüm şerefimden geri kalır; Bir “yerde” bir
söz vardı birçoğunuzun unutmuş olduğu: “Onlar ki kalpleri vardır hissetmezler,
gözleri vardır görmezler ve kulakları vardır işitmezler.”.
Bertan Noyan Öztürk
25.11.2011
10 Mart 2012 Cumartesi
Assignment No.1
Greetings,
I was given an assignment about finding and posting a research question (RQ) on edmodo. The research title was "Teaching with Games" and I wrote a question about it that says "What types of educational games benefit the learning of a foreign language to students who are under the age of 12 ?" . After posting my RQ on edmodo, I was asked to write the reason why I chose that RQ.
I am studying TEFL, English teaching department, and I found teaching with games quite interesting and useful. Though it is not very effective in the university grade, the effect of its is massive when used in primary and secondary education level. As I am being trained to become a teacher not an instructor, I thought that it is a good way of teaching lessons with using educational games.
This RQ issue is a good way of developing my teaching skills as well. Moreover, the more I practice on different points of teaching the better I become at using them. Adding to that, analyzing those different points also provides us useful techniques that make our teaching better. But we should focus only on our subjects when we are researching them.
The common failure of teachers when they are becoming an expert on one subject of teaching is not focusing on the subject entirely. The reason for that is the students may get confused by the unnecessary information of the subject. The one who wants to be effective while teaching should narrow down the subject for the students.
To sum up, the assignment that was given to me consists of giving the reasons why I chose my RQ. To my opinion, teaching with educational games to the foreign students under the age of 12 is a useful approach for developing their learning abilities. Moreover, analyzing the structures of the varying teaching techniques will also improve the teaching skills as well. However, teachers should avoid the unnecessary information of the subjects they choose to teach.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)